Ahzâb Sûresi 44 - 50. Ayetler
44. Ona kavuşacakları gün duâları, selâmdır ve onlar için pek şerefli bir mükâfat hazırlamıştır.
45. Ey Peygamber! Şüphe yok ki, biz seni bir şâhit ve bir müjdeci ve bir korkutucu olarak göndermişizdir.
46. Ve Allah'a izni ile bir dâvet edici ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.
47. Ve müminleri müjdele, muhakkak ki, onlar için elbette Allah tarafından pek büyük ihsan vardır.
48. Ve kâfirlere ve münafıklara itaat etme ve onların ezâlarını bırak ve Allah'a tevekkülde bulun ve Allah seni koruyucu olmaya kâfidir.
49. Ey imân etmiş olanlar! İmân sahibi olan kadınları nikâh ettiğiniz, sonra da onları daha kendilerine temas etmeden evvel boşadığınız vakit, artık sizin için onların üzerlerine sayacağınız bir iddet yoktur. O halde onları fâidelendiriniz ve onları güzelce bir şekilde salıveriniz.
50. Ey Peygamber! Şüphe yok ki, biz sana helâl kıldık, mehrlerini verdiğin eşlerini ve Allah’ın sana ganimet olarak verdiğinden elinin altında bulunan cariyeleri ve seninle beraber hicret etmiş bir amcanın kızlarını ve halan kızlarını ve dayın kızlarını ve teyzen kızlarını ve bir de imân etmiş bir kadın eğer nefisini Peygambere bağışlarsa Peygamber de onu nikâhı altına almak isterse o da diğer müminlere değil Ey Peygamber sana mahsus olmak üzere helâl kılınmıştır. Onların diğer müminlerin üzerine eşleri ve sağ ellerinin mâlik olduğu cariyeleri hakkında ne farzetmiş olduğumuzu elbette bilmişizdir. Sana bu böyle bir âile teşkilini helâl kıldık tâki senin üzerine bir darlık olmasın. Ve Allah yarlığayıcı, bağışlayıcı bulunuyor.