Nahl Sûresi 119 - 128. Ayetler

119. Sonra şüphe yok ki, senin Rabbin, bir cahillikle kötülükte bulunanları, sonra onun arkasından tövbe edenleri ve hallerini ıslâh eyleyenleri elbette af edecektir muhakkak ki, senin Rabbin ondan sonra elbette bağışlayıcıdır, pek esirgeyicidir.

120. Muhakkak ki İbrahim, başlıca bir ümmet idi. Allah'a itaat ediyordu, batıldan uzak idi ve müşriklerden olmuş değildi.

121. Onun nimetlerine şükredici idi. Cenab'ı Hak da onu seçkin kıldı. Ve onu dosdoğru bir yola hidayet buyurdu.

122. Ve biz ona dünyada bir güzellik verdik ve şüphe yok ki, o ahirette elbette salihlerdendir.

123. Sonra sana vahyettik ki, İbrahim'in dinine doğru yola yönelerek tâbi ol. Ve O asla müşriklerden olmadı.

124. Cumartesi tatili, ancak onda ihtilâf edenlere farz kılınmıştı. Ve şüphe yok ki, senin Rabbin kıyamet günü onların arasında ihtilâf ettikleri şey hakkında elbette hüküm verecektir.

125. Rabbin yoluna hikmet ile, güzel öğüt ile davet et ve onlar ile en güzel bir şekilde mücadelede bulun, muhakkak ki, o senin Rabbin, yolundan sapanları en iyi bilendir ve o, doğru yola ermiş olanları da hakkıyla bilendir.

126. Ve eğer bir kimseye ceza verecekseniz, kendisiyle cezaya uğramış olduğunuz şeyin misliyle ceza verin ve eğer sabır ederseniz, elbette o, sabır edenler için daha hayırlıdır.

127. Ve sabır et ve senin sabrın da ancak Allah'ın yardımı iledir ve onlara karşı üzülme ve yapmakta oldukları hilekârca hareketten dolayı üzüntüye düşme.

128. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ sakınanlarla ve o daimî ihsanda bulunanlar ile rahmet ve yardımı itibariyle beraberdir.