Sâd Sûresi 17 - 26. Ayetler

17.   Dediklerine karşı sabr et ve kulumuz kuvvet sahibi Dâvud'u hatırla, şüphe yok ki, O, çok Hak'ka yönelen bir zât idi.

18.   Muhakkak ki, dağları emrine verdik, O'nunla beraber akşamleyin ve kuşluk vakti tesbih ederlerdi.

19.   Kuşları da toplanmış olarak Ona tâbi kıldık hepsi de O'na yönelmiştir.

20.   Ve O'nun mülkünü kuvvetlendirmiştik ve O'na hikmet ve davaları, çözme kabiliyeti vermiş idik.

21.   Ve sana o davacıların haberi geldi mi? O vakit ki, mâbedin duvarına tırmanıp çıkmışlardı.

22.   O vakit ki, Dâvud'un karşısına girmişlerdi de, onlardan korkuya düşmüştü. Dediler ki: Korkma, iki davacı ki, bazımız bazısı üzerine tecavüz etmiş oldu. Artık sen aramızda hak ile hükmet, haksızlık etme ve bizi doğru yolun ortasına sevk et.

23.   Muhakkak ki, şu, benim kardeşimdir. Onun doksan dokuz dişi koyunu vardır. Benim için ise bir dişi koyun var. Öyle iken "onu bana bırak" dedi ve beni konuşmada mağlûp etti.

24.   Dâvud Aleyhisselâm dedi ki: Elbette senin bir koyununu kendi koy unlarına katmak istemekle sana zulüm etmiş oldu. Ve muhakkak ki, mal ortaklarından birçokları mutlaka bazıları bazısı üzerine tecavüz etmektedir. Ancak, imân edenler ve sâlih amellerde bulunanlar müstesnâ. Onlar da ne kadar az! Ve Dâvud sandı ki: Muhakkak biz onu bir imtihana tâbi tutmuş olduk. Hemen Rabbinden af dileğinde bulundu ve rükû edici olarak yere kapandı ve Hak’ka yöneldi.

25.   Artık bunun için O'nu bağışladık ve şüphe yok ki, onun için bizim katımızda elbette yüksek bir makamı ve bir âkıbet güzelliği vardır.

26.   Ey Dâvud! Şüphe yok ki, biz seni yeryüzünde halife kıldık. Artık insanlar arasında hak ile hükmet ve hevâya tâbi olma, sonra seni Allah’ın yolundan şaşırtır. Muhakkak o kimseler ki, Allah yolundan saparlar, onlar için hesap gününü unutmuş oldukları için şiddetli bir azap vardır.