Sâd Sûresi 62 - 83. Ayetler

62.   Ve azgınlar derler ki: Bize ne oluyor ki: Bir takım erkekleri görmüyoruz ki, biz onları en şerli kimselerden sayar idik?

63.   Biz onları maskaraya alırdık. Yoksa onlar gözden mi kaçtı?

64.   Şüphe yok ki, bu, haber verilen şey elbette sâbittir. O âteş ehlinin birbiriyle tartışması muhakkaktır.

65.   Deki: Ben şüphe yok ki ancak bir uyarıcıyım ve tek, kahhar olan Allah'tan başka ilâh yoktur.

66.   Göklerin ve yerin ve bunların aralarında bulunanların Rabbi O'dur. O herşeye galip, çok bağışlayıcı olandır.

67.   Deki: Bu Kur'an pek büyük bir haberdir.

68.   Siz ondan yüz çeviriyorsunuz.

69.   Onlar orada tartışırken benim için mele-i a'la hakkında hiçbir bilgim yok idi.

70.   Bana vahyolunmuyor, ancak ben şüphe yok apaçık bir uyarıcı olduğum için vahy olunuyor.

71.   Ve hatırla o zamanı ki, Rabbin meleklere demişti ki: Şüphe yok, ben çamurdan bir insan yaratacağım.

72.   İmdi onun yaradılışını tamamladığım ve içerisine ruhumdan üfürdüğüm zaman hemen onun için secde ediciler olarak yere kapanın.

73.   Bunun üzerine melekler hepsi de cümleten secde ediverdiler.

74.   İblis müstesnâ. O böbürlenmek istedi ve kâfirlerden oldu.

75.   Cenab-ı Hak buyurdu ki: Ey İblis! İki elimle yarattığıma secde etmekten seni, ne şey alıkoydu?, kibirlenmek mi istedin, yoksa sen yükseklerden mi oldun?

76.   İblis dedi ki: Ben ondan hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, O'nu ise çamurdan yarattın.

77.   Allah Teâlâ'da buyurdu ki: Hemen oradan çıkıver. Çünki sen şüphe yok ki, kovulmuşsundur.

78.   Ve muhakkak ki, lânetim kıyamet gününe kadar senin üzerinedir.

79.   İblis de dedi ki: Yarabbi! Öyle ise bana tekrar diriltilecekleri güne kadar mühlet ver.

80.   Cenab'ı Hak da buyurdu ki: Haydi, sen muhakkak ki, mühlet verilenlerdensin.

81.     O bilinen vakit gününe kadar...

82.   İblis de dedi ki: Senin mutlak kudretine yemin ederim ki, elbette onların hepsini azdıracağım.

83.   Ancak onlardan ihlâsa erdirilmiş olan kullarım müstesnâ.