Sâd Sûresi 43 - 61. Ayetler
43. Ve ona tarafımızdan bir rahmet ve akıl sahiplerine bir ibret olmak üzere ailesini, hem de onlar ile beraber onların bir mislini bağışladık.
44. Ve o’na emrolundu ki: Eline otlardan bir küçük demet al, sonra onunla vur ve yeminini bozmuş olma. Muhakkak ki, biz onu sabredici bir kul bulduk. Ne güzel kul! Şüphe yok ki, O hakka yönelirdi.
45. Ve kuvvet ve bâsiret sahibi olan kullarımız İbrahim'i ve İshâk’ı ve Yakub'u da an.
46. Şüphe yok ki, biz onları özellikle ahiret yurdunu düşünen ihlaslı kimseler kılmıştık.
47. Ve muhakkak ki, onlar bizim katımızda elbette ki, seçilmişler den, hayırlılardandırlar.
48. Ve İsmail'i ve Elyesa ve Zülkifl'i de an ve hepsi de hayırklardandırlar.
49. İşte bu, bir hatırlatmadır. Ve şüphe yok ki, takva sahipleri için elbette güzel bir varılacak yer de vardır.
50. Adn cennetleridir. Onlar için kapıları açılmış olarak.
51. Orada koltuklara yaslanıcılardır. Orada birçok meyveler ve içilecek şeyler isteyeceklerdir.
52. Ve onların yanlarında gözlerini kocalarına dikmiş, yaşları müsavi güzeller vardır.
53. İşte hesap günü için size va'dedilen şeyler bunlardır denilecektir.
54. Şüphe yok ki, bu, elbette bizim rızkımızdır. Bunun için bir tükenmek yoktur.
55. Bu, böyle ve şüphe yok ki, azgınlar için de elbette dönüp gidilecek bir yaramaz yer vardır.
56. Cehennem vardır. Ona gireceklerdir. Artık ne kötü bir döşektir.
57. İşte o... Artık onu tatsınlar. Son derece sıcaktır ve gövdelerden çıkan irindir.
58. Ve onun şeklinden başkaca da çiftler vardır.
59. Şunlar, sizinle beraber ateşe dalıvermiş bir topluluktur. Onlara bir merhaba yok muhakkak ki, onlar o ateşe gireceklerdir.
60. Onlar da derler ki: Hayr... Sizlersiniz o bedduaya daha lâyık sizin için merhaba yoktur. Belki o küfrü, bizim için siz sundunuz. Artık ne kötü bir yerdir.
61. Derler ki: Ey Rabbimiz! Bize bunu kim sundu ise imdi onun için ateşte azabı kat kat arttır.